Ligin ilk maçını deplasmanda, grubun en büyük bütçeli ve en iddialı ekibine karşı oynadık. Skor 2-1 aleyhimize sonuçlandı. Ama kimse unutmasın: Bu maçta takımımız çok net pozisyonlara girdi, çok kez gole yaklaştı. Yani rakip kadar biz de kazanabilirdik.
Bu noktada yapılacak şey basit: İlk maçtan moralimizi bozmayacağız. Çünkü bu lig uzun bir maraton. Daha yolun başındayız, oynanacak çok maç var. İlk haftalarda takımlar genelde temkinli olur, kontrollü oynar, çoğu maç da berabere biter. Bizim şanssızlığımız ise bir çok pozisyonda basit hatalar yaptık.
Bulduğumuz net pozisyonların yarısını değerlendirseydik sahadan çok farklı bir sonuçla ayrılabilirdik.
Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ama önemli olan bunların görülmüş olması. Yönetim ve teknik ekip gereken adımları atacak, transferler yapılacak ve bu takım her hafta daha da güçlenecek. Oyunumuzda oturacaktır. Azıcık sabır, çokça moral.
Şimdi önümüzde Yeni Malatya maçı var. Malatya ekibi kendi sahasında Bursaspor’a 0-8 gibi bir skorla mağlup oldu. Bu da bize gösteriyor ki rakibimimizin durumu belli. Biz kendi sahamızda taraftarımızın desteğiyle sahaya çıktığımızda bu maçı kazanabilecek güçteyiz.
Dolayısıyla bugün, moral bozma günü değil; tam tersi sahiplenme, kenetlenme günü. Bu çocuklar sahada formaları için mücadele ediyor, biz de tribünde onların arkasında durmalıyız. Eleştiri elbette yapılır ama asıl olan Salı gününden itibaren takıma moral verip Yeni Malatya karşısına güçlü ve moralli bir şekilde çıkarmaktır.
Bu takım daha çok yol yürüyecek, daha çok maç kazanacak. İnançla, sabırla ve destekle… Çünkü daha yolun başındayız!